
Hafta sonu bir parti için hazırlık yapmaya koyuldum. Aslında işin doğrusunu söylemek gerekirse aklımda bir şeyler vardı. Kıyafet, ayakkabı ve makyajım için öncesinden belirlediğim birtakım şeyler vardı. Ancak yeni sezonun farklı detaylarını incelerken gözüme çarpan yeniliklere bakmadan da geçmek istemedim. Özellikle de makyaj konusunda çok fazlasıyla değişimin yaşandığını söyleyebilirim. Renklerin değişmesi, modellerin değişmesi ve tarzın da makyaja yansıması gibi pek çok konuda yenilikler kendini gösterebiliyor. Ben de bu konuda yenilik yapmak için bir şeyleri değiştirmek istedim. Ancak nereden başlayacağıma karar veremediğimi belirtmem gerekiyor. Neyse ki kadın arkadaşım yardımıma koştu. Makyajda en çok dikkat çeken bölüm gözler ve dudaklardır. Dolayısıyla kıyafet de hazır olduğuna göre çok da kararsız kalmanın bir anlamı olmayacağını söyledi, haklıydı da. Evet, ruj için hemen kolları sıvamaya başladık. Klasik renkler, yeni renkler derken bir de ne görelim! Manic Panic, çılgın renk seçenekleriyle sanki partiye özel seçenekler sunmuş gibi bir duruş sergiliyor. Hemen incelemeye koyuldum, aslında o kadar çok renk vardı ki seçim yapmakta çok zorlandığımı söyleyebilirim. Neyse sonunda siyaha çalan bir renk üzerinde karar kıldık ve siparişimizi verdik. Sanırım 3 gün içerisinde siparişim elimde olur. Manic Panic Türkiye satış sitesinde bu yazıyı paylaşmamın en büyük nedenini de birazdan söyleyeceklerimden anlayacaksınız. Neyse şimdilik ve işimize devam edelim.
Yeni renkler, dudaklarda farklı ışıltı
Ruj siparişini verdim, aslında ben 1 haftayı bulur, partiye yetişirse ne âlâ diye düşünürken 3 gün içerisinde siparişim kapıma geldi. İşte burada, ben gerçekten doğru bir adresten alışveriş yaptığımı da anlamış oldum. Yani Manic Panic Türkiye ile yaptığım alışverişin gerçekten beni memnun ettiğini, bir o kadar da hizmetlerinde kalite koktukları için kendilerine bağladıklarını itiraf etmeliyim. Bundan sonraki yazılarımda saç boyası ve eyeliner gibi siparişlerim hakkında da yine satış sitesi ile olan diyaloğuma değinmeye çalışacağım. Neyse hafta sonu için sanırım her şeyim tamam. Ruj konusunda sıkıntı yaşamaya da gerek kalmadığına göre şimdiden heyecanlı bir bekleyiş içerisine girmenin yerinde olacağını söyleyebilirim herhalde. Arkadaşlarım da elbette kendilerine göre bir şeyler yapmışlardır. Kadın arkadaşlarımın bu konudaki zevklerine güveniyorum. Aslında bir grup halinde parti düzenlemeyi düşünüyorduk fakat ne olduysa daha değişik yerlerden arkadaşlarımızı da davet ettik. Her neyse güzel olur, renkli bir görüntünün ortaya çıkması çok daha rahat olur. Benim ruj rengim, diğerinin makyaj rengi, diğerinin kıyafeti derken sanırım gece partiden çok güzellik yarışmasının yapıldığı alana dönecek. Fena da olmaz hani…
Değişim yapmaktan korkmayın
Aklıma gelmişken bazı kadınların birtakım korkularından söz etmek istiyorum. Ruj modası aslında Manic Panic markasından öncesine kadar çok da değişime uğrayan bir konu değildi. Markanın yeni çalışmalarda kendini göstermesinden sonra artık bu alanda değişik fikir ve renkleri görmek mümkün hale geldi. Ancak kadınların genelinde var olan “değişim korkusu” ruj veya diğer konularda adım atmalarını engelliyor. Mahalle baskısı mı yoksa özgüven eksikliği mi bilemiyorum fakat bu konuda fazlasıyla karşılaştığımı söyleyebilirim. Aslında korkulacak bir şey yok. Şunu unutmamanız gerekiyor, siz değişimi kendiniz için yapıyorsunuz her şeyden önce bir şey yapacaksanız kendinize yakıştırdığınız için yaparsanız kesinlikle sorun yaşamazsınız ve tedirgin olmanız için bir neden de olmayacaktır. Deneyin, daha iyi anlayacaksınız.
Yorum Yap